31 Ağustos 2008 Pazar

Hamilelik ve Doğum Hikayemiz-1

Eşim de ben de yaş kemale erdiğinden evlenir evlenmez çocuk yapmaya karar vermiştik. Aslında bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum. Çünkü 38 yaşındaydım ve daha önce ciddi bir yumurtalık enfeksiyonu ve ameliyatı geçirmiştim. Evlenir evlenmez hemen çalışmalara başladık. Normal periyodum gecikince acaba bir problem mi var diye doktora gittim. Yine yumurtalıklarımda bir sorun var diye düşünüyordum. Bir öğle arası doktora gittim tek başıma. Doktorum 4 haftalık hamile olduğumu söyledi, inanamadım. Bu kadar çabuk olmasını hiç beklemiyordum. Doktordan çıkar çıkmaz eşimi arayıp müjdeyi verdim. O da en az benim kadar şaşkındı.

Sonra işyerine döndüm. İçim içime sığmıyordu. Gördüğüm herkese ben hamileyim ben hamileyim demek bağırmak, zıplamak istiyordum. Çok yakın bir iki arkadaşıma söyledim. Ama kesmedi :)) İçimden hep ben hamileyim, anne olacağım deyip durdum.

6.haftada tekrar doktora gittim. Kalp atışlarını dinledim. İnanılmazdı. Müthiş güçlü ve hızlı...

Bugün oğlumla kurabiye yaptık :))



Uzun zamandır birlikte mutfağa girelim istiyordum. Bugün birlikte tarçınlı kurabiye yaptık oğlumla. Yaman uzun zamandır mutfak ve mutfakla ilgili herşeye çok ilgili. Bizim evde yemekleri eşim (Ahmet) yapar. Çocukcağız doğduğundan beri babayı mutfakta yemek, börek vs yaparken ya da TV izlerken fasulye, bezelye ayıklarken görüyor. O yüzden de Yaman için mutfakla ilgili şeyler "baba" dolayısıyla da erkek işi.
Yaman'ın yemeklerini ben ya da Nazlı ablası (bakıcısı) pişiriyor aslında ama nafile. Mutfak babaya ait. Hal böyle olunca da Yaman'ı mutfaktan çıkaramıyoruz.
En sevdiği oyun bana makarna pişirmek. Eline biraz su dolu minik bir tencere, süzgeç, tahta bir kaşık ve birazda makarna (Yaman için kakarna) veriyorum. Makarnaları haşlıyor, süzüyor, koca kaşıkla bana yedirmeye çalışıyor sonrada. "Hımm nefis olmuş, ellerine sağlık birtanem" deyince de pek mutlu oluyor. En zor durumlarda bu kakarna pişirme oyunu kurtarıcımız oluyor.
Babamız börek yaparken onun da eline bir parça hamur ve oklava veriyoruz, çok keyif alıyor hamuru böyle mıncıklamaktan.
Ben de baktım bizim oğlan becerikli, elinden bu işler geliyor onunla kurabiye yapmaya karar verdim. Hamuru hazırlarken onu da bulaşık makinasının üzerine oturttum, oradan beni izledi. Bir ara nişasta dolu bardağa eline daldırıp bir avuç nişastayı elbsemden içeri doldurdu sıpa :))
Hamuru hazırlayınca salona masanın üzerine taşıdık malzemelerimizi (kesme tahtası, oklava, yağlanmış tepsi ve şekilli kalıplar). Ben hamuru yuvarladım o da minik elleriyle kesti. Ama bundan çabuk sıkıldı. Önüne bir parça hamur verdim, o da serbest :)) çalıştı. Bir ara tepsiye dizdiklerimi mıncıklayıp bozdu ama yine de sonuna kadar bana eşlik etti. Sonra kurabiyelerimizi fırına koyduk. Pişirincede tarçın-şeker karışımına batırdık. Süper oldular. Yaman sütle iki kurabiye yedi ve uykuya daldı.
Yaman'ı bilmem ama ben çok eğlendim kurabiye yaparken. Çocukken annemle yapardık. Teneke kalıplar vardı o zaman. Merakla pişmelerini beklerdim fırının başında ve yaptıklarımı akşam babam gelince ona ikram ederdim. O da ellerimi öperdi. Benim için ne büyük mutluluktu. Şimdi bile hatırlayınca içim bir tuhaf oldu.
Ben bunca yıl sonra bile hala bu kadar net hatırlıyorsam umarım Yaman da bir gün annesiyle kurabiye yapıp yemenin keyfini hatırlar ve çocuklarıyla paylaşır.
Bu arada kurabiye tarifi Devletşah'ın sitesinde alınma. Teşekkürler Devletşah.


30 Ağustos 2008 Cumartesi

Merhaba

Uzun zamandır bir şeyler yazmak isiyordum ancak bir türlü fırsat bulamıyordum. Nihayet bugün yazmaya başlıyorum. Umarım ardı gelir :))
Aslında amacım; hayatımı tamamen değiştiren oğlum Yaman için bir günlük oluşturmak. Çocukluğumdan beri günlük tutmaktan çok hoşlanmışımdır. Üniversiteyi bitirene kadar da hep günlük tuttum. Uzun bir ara verdim ve Yaman doğduktan sonra yine bir şeyler yazma isteği duymaya başladım.
Hamile kaldığımı öğrendikten sonra yaşadılarımı(zı) hem Yaman için hem de diğer anneler için yazmaya karar verdim. Çünkü ben diğer annelerden pek çok şey öğrendim. Yaman'ın uyku sorununu sevgili Burcu'nun blogunda okuduklarımla çözdüm. Montessori metoduyla sevgili Esra sayesinde tanıştım.
Sevgili Semiramis ve Zerrin sayesinde Yaman'a daha güzel yemekler yaptım.
Umarım ben de başka annelere deneyimlerimle yardımcı olur, en azından yeni fikirler verebilirim.
Yaman 17 Ekim 2006'da İzmir'de doğdu ve benim bütün hayatım değişti.
Arkası yarın....

20 Ağustos 2008 Çarşamba