7 Temmuz 2010 Çarşamba

Ağaçtaki Kedi

Tembel Annenden...
Oğlum annen işe güce daldı, seninle geçirdiği güzel anları yazmayı yine ihmal etti :(( Ne kadar kızsan haklısın.
Annem bana bir blog yapmış ama hepi topu iki satır yazmış diyeceksin. Ama söz bundan sonra daha sık yazmaya çalışacağım.
Dün bir arkadaşıma seninle ilgili bir olayı anlattım. O da "Ay, bunları bir yerlere yazmak lazım, unutup gidiyor insan" deyince kafamda bir anda bir şimşek çaktı; Yaman'ın bir blogu var :))

Dün akşamdan başlayıp geri gideyim bari:

Dün akşam yemekten sonra Yaman'ın canı dondurma istedi. Beraber dışarı çıktık, dondormalarımızı alıp sitenin içinde güzel bir akşam yürüyüşü yaptık. Eve döndükten sonra köpeğimiz Quenn'in sürekli havlamasının nedenini anlamak için bahçeye çıktığımda gözlerime inanamadım. Ağzında bir kedi vardı ve sağa sola sallıyordu. Ben hemen kapıyı açıp bağırmaya başladım. Eşim koşarak geldi. Queen bizim sesimizi duyunca kediyi bıraktı. Kedi de can havliyle ağaca tırmandı. Yaman bu arada inanılmaz heyecanlandı ve korktu. "Annecim nolur kediyi kurtaralım" diye ağlamaya başladı.

Kedi kendini kurtardı diye düşünürken ağaçtan bir türlü inmemesi üzerine yanına gittik. Zavallı hayvanın arka ayakları tutmuyordu ve o nedenle de ağaçtan inemiyordu. Sandalyeye çıkıp bir fırça ile indirmeye çalıştım ama zavallıcık daha da korkup iyice yukarı tırmandı. Bu arada Yaman "yaralandı mı kedi, annesi, babası kediyi merak etmiş midir, nasıl indireceğiz kediyi" gibi bir sürü soru soruyordu. Aklıma sitenin güvenliğini aramak geldi. Hemen uzun bir merdivenle geldiler. Kedi iyice korkmuş ve saldırganlaşmıştı. Adamcağız elini uzatıp onu indirmeye uğraştı ama nafile. Dokunmasına izin vermedi. Tam bu arada dengesini kaybedip düştü kedicik ve seke seke yan bahçeye kaçtı. Yakalayamadığımız için veterinere götüremedik.

Yaman kedinin ağaçtan inmesiyle biraz rahatlamıştı. Ancak veterinere götüremediğimiz için üzgündü. "Kedinin annesiyle babası mutlu olmuş mudur, canı çok acıyor mudur, nasıl tamir edecekler bacağını?" gibi bir sürü soru sormaya devam etti. Kedinin annesi ve babasına kavuştuğunu, annesinin ona bakacağını anlattım. Biraz rahatladı.

Bu arada hayvanların ve insanların yaralanınca tamir değil tedavi edildiğini öğrenmiş oldu.

Bir de önemli karar verdi; "Artık itfaiyeci olmayacağım, veteriner olup hayvanları tamir edeceğim dedi" :)))

15 Aralık 2009 Salı

İyi ki Doğdun İpek


Pazar günü oyun grubundan arkadaşımız İpek'in 3.yaşını kutladık. Yaman heyecandan öğle uykusu falan uyumadı. Saat tam 2'de oradaydık. İlk misafirler bizdik. Yaman arkamızdan gelen herkesi kapıda karşıladı. Aras, Emir, Ceren, İpek ve Yaman bol bol oynadılar. Hediyeleri açma zamanı geldiğinde halleri görülmeye değerdi. İpekten önce hepsi paketlere saldırdı :)) Ratingi en yüksek hediye karaoke oldu. Hepsi mikrofonu alıp şarkı söylemek istedi. Yaman da mikrofonu ele geçirip "alo, alo" deyip durdu. Halleri çok komikti. bir süre sonra bu oyuncak yüzünden iç savaş çıkınca oyuncak ortadan kaldırıldı. Akşam üzeri saat 6'ya kadar kaldık orada. Sonra İpek'i tekrar kutlayıp ayrıldık. Yaman arabaya biner binmez uykuya daldı tabii. Yaman'la vakit geçirmek artık daha keyifli hale geliyor. Birbirimizi daha iyi anlıyoruz ve bu nedenle de iyi vakit geçiriyoruz. Oğlum büyüyor :))

9 Aralık 2009 Çarşamba

Yaman 3 Yaşında


Biricik oğlum Yaman, 17 ekim 2009'da 3 yaşına girdi.Doğum gününü yeni evimizde kutladık. Bir gün öncesinde Parti Evinden aldığım süslerle ve balonlarla evimizi süsledik. Yaman'ın sevgili arkadaşları Eda, İpek,Maya,anneleri, Özge ablamız, Ayşe
Teyzem, anneannemiz ve dedemiz bizimle birlikteydi. Yaman uçaklı pasta istedi. Geçen yılki uğur böceği pastamızı yapan Hansel ve Gretel'i aradım. Pastamız muhteşemdi. Geçen yılkinden de daha lezzetliydi. Pastanın üzerindeki mumlar defalarca yandı ve her biri tek tek üfledi :)) Yaman pastanın ardından hediyelerini açtı büyük bir
heyecanla. Favorisi Özge Abla'sının getirdiği (gerçeğinin birebir aynısı olan) çöp kamyonu oldu. Akşam da halalarımızla tekrar bir kutlama yaptık. Keyifli, bol hediyeli, eğlenceli bir doğum günü yaşadık.
Canım oğlum dilerim mutlu, sağlıklı ve keyifli bir hayatın olur. Seni çok ama çook seviyorum.

8 Aralık 2009 Salı

Aras bebek bizi ziyarete geldi

Ahmet dayımın kızı Dilek doğum yaptı ve dünya tatlısı bir oğlu oldu. annem ve babam bizdeyken Aras bebek onların elini öpmeye geldi evimize. Yaman da yakından ilgilendi Aras'la.
İnsan bebek hallerini ne çabuk unutuyor çocuğunun. Yaman'ın bebek halleri geldi gözümün önüne. Zaman ne hızlı akıp gidiyor.

Hoşgeldin dünyaya Aras bebek. Mutlu, sağlıklı güzel bir hayat diliyoruz sana.

Yeni Evimiz

Ekim ayı başında taşındık. Oğlumun 3.yaş gününü de yeni evimizde kutladık. Artık herkesin kendi odası ve banyosu var :)) Yaman eve alışmakta biraz zorlandı. Ev üç katlı. Salon ve mutfak aşağıda, yatak odalarımız yukarıda. bir süre aşağısı neresi, yukarısı neresi kavrayamadı. Ama artık alıştı. Zaman zaman eski evimizi ve niye taşındığımızı soruyor. Sanırım onu en çok zorlayan arkadaşlarından ve bakıcısından ayrılmak oldu. Hemen hemen her akşam yatarken ona neden taşındığımızı, bakıcısının neden bu evimize gelemediğini açıkladım. Taşınma gibi önemli süreçlerde çocuklara bu değişikliği çok önceden anlatmaya başlamak ve sık sık tekrar etmek gerekiyor.
Yaman'ın yeni odası çok güzel oldu. Zaten odasında ev sahibimizin çocuğuna ait dolaplar vardı. Gayet güzel ve bakımlı oldukları için değiştirmedik. Sadece kitaplığını ve masa sandalyesini koyduk. Ikea'dan güzel bir halı ve duvar stickerları aldık. Şimdi farkettim ki yeni evimizin hiç fotoğrafı yok. Şu anda heyecanla perdelerini bekliyor.
Taşınma süresinde annem ve babam kalkıp İzmir'den geldiler ve bize çok destek oldular. İyi ki varlar. İnsan hangi yaşta olursa olsun anne babasının verdiği destek ve enerjiye ihtiyacı var. Canım annem-babam iyi ki varsınız. Sizi seviyoruz.

25 Eylül 2009 Cuma


Taşınıyoruz :)) Hem iş yerim hem de evimi taşıyorum. Artık oğlumun kendine ait bir odası olabilecek. Zavallıcık doğduğundan beri bizim devasa yatak odamızın bir köşesinde yaşıyor. Şimdi kendine ait bir odası, dolapları, resimleri, gece lambası, halısı vs. olacak. O da ben de çok heyecanlıyız.

2 Eylül 2009 Çarşamba


Neredeyse bir yıldır yazmıyorum, geçmişte yazdıklarıma bir göz attım. Neler neler olmuş bir yılda...Oğlum hala kurabiye yapmaya bayılıyor. Artık onunla ekmek makinamızda ekmekte yapıyoruz. Mutfakla ilgili hevesi devam ediyor ve büyüyünce ne olacağı sorusuna "aşçı" yanıtını vererek beni sevindiriyor. Umarım yapmaktan büyük keyif aldığı bir işi olur.